Ceza hukukunun temel amaçlarından biri de ceza adaletini sağlarken suçun etkilerini en aza indirmek ve kamu düzenini korumaktır. Bu bağlamda, suçun mağduru ve faili arasında kurulan uzlaşma ilişkisi, özellikle suçun toplumsal boyutunu hafifletme ve yargı sürecini hızlandırma açısından önemli bir yer tutmaktadır. Bu yazımızda ceza hukukumuzda uzlaşmanın ne olduğunu ve hangi suçlarda nasıl uygulanacağını kaleme aldık. Bursa Avukat ve Bursa Ceza Hukuku Avukatı olarak genel anlamda Ceza Hukukunun konusuna giren tüm alanlarda, özel anlamda ise uzlaşma konusunda uzman Ceza Hukuku Avukatı kadrosu ile Türker Hukuk Bürosu olarak yanınızdayız.
Uzlaşma Nedir?
Uzlaşmayı kelime anlamı olarak; bir konu, olay veya başka her hangi bir şey hakkında mutabakata varmak şeklinde açıklayabiliriz. Uzlaştırma ise; uyuşmazlığın giderilmesi amacıyla yapılan çalışmalardır. İki tarafı uzlaştırmaya çalışan kişi, bu kişilerin birbirine uymayan isteklerinde ara bir çözüm bularak her iki tarafın da yararı ölçüsünde karşıtlar arasında bir anlaşma sağlamaya çalışmaktadır. Bu açıklamaların ardından ceza hukuku sistemimizde uzlaşmayı, suçtan doğan zararın giderilmesi konusunda şüpheli veya sanık ile suçtan zarar görenin anlaşmaları veya bağımsız bir uzlaştırmacı tarafından anlaştırılmaları halinde ceza soruşturması veya kovuşturmasının bitirilmesi şeklinde tanımlayabiliriz.
Hangi Suçlar Uzlaşma Kapsamındadır?
Uzlaşma konusu 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’muzun 253. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre uzlaşma kapsamına giren suçlar şunlardır:
a) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar.
b) Şikâyete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın, Türk Ceza Kanununda yer alan aşağıdaki suçlar:
- Kasten yaralama (üçüncü fıkra hariç, madde 86; madde 88),
- Taksirle yaralama (madde 89),
- Tehdit (madde 106, birinci fıkra),
- Konut dokunulmazlığının ihlali (madde 116),
- İş ve çalışma hürriyetinin ihlali (madde 117, birinci fıkra; madde 119, birinci fıkra (c) bendi),
- Hırsızlık (madde 141),
- Güveni kötüye kullanma (madde 155),
- Dolandırıcılık (madde 157),
- Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi (madde 165),
- Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (madde 234),
- Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (dördüncü fıkra hariç, madde 239)
c) Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar.
Yukarıda uzlaşma kapsamına giren suçlar belirtilmiştir. Bunun yanında soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olanlar hariç olmak üzere; diğer kanunlarda yer alan suçlarla ilgili olarak uzlaştırma yoluna gidilebilmesi için, kanunda açık hüküm bulunması gerekir. Ayrıca soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, ısrarlı takip suçunda (madde 123/A) ve hakaret suçunda (125 inci maddenin ikinci fıkrası), uzlaştırma yoluna gidilemez. Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte aynı mağdura karşı işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.
Uzlaşma Nasıl Yapılır?
Uzlaşma işlemi için adliyelerde uzlaştırma büroları kurulmuştur. Her Cumhuriyet Başsavcılığı bünyesinde kurulan uzlaştırma bürosunda yeteri kadar Cumhuriyet Savcısı ile personel görevlendirilir. Uzlaştırmacılar, hukuk fakültesi mezunlarının yer aldığı, Adalet Bakanlığı tarafından belirlenen uzlaştırmacı listelerinden görevlendirilir. Uzlaştırmacı, uzlaştırma hususunda bağımsız, tarafsız davranan avukatlar ya da Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği’ndeki şartları taşıyan hukuk öğrenimi görmüş kişiler olabilir.
Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunması hâlinde, dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir. Büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin reşit olmaması halinde, uzlaşma teklifi kanunî temsilcilerine yapılır. Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren yedi gün içinde kararını bildirmediği takdirde, teklifi reddetmiş sayılır. (CMK m.253/4)
Birden fazla kişinin mağduriyetine veya zarar görmesine sebebiyet veren bir suçtan dolayı uzlaştırma yoluna gidilebilmesi için, mağdur veya suçtan zarar görenlerin hepsinin uzlaşmayı kabul etmesi gerekir. (CMK m. 253/7)
Uzlaştırmacı, dosya içindeki belgelerin birer örneği kendisine verildikten itibaren en geç otuz gün içinde uzlaştırma işlemlerini sonuçlandırır. Uzlaştırma bürosu bu süreyi her defasında yirmi günü geçmemek üzere en fazla iki kez daha uzatabilir. (CMK m. 253/12)
Uzlaştırma müzakereleri gizli olarak yürütülür. Uzlaştırma müzakerelerine şüpheli, mağdur, suçtan zarar gören, kanunî temsilci, müdafi ve vekil katılabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenin kendisi veya kanunî temsilcisi ya da vekilinin müzakerelere katılmaktan imtina etmesi halinde, uzlaşmayı kabul etmemiş sayılır. (CMK m. 253/13)
Uzlaşma müzakereleri sonunda uzlaştırmacı, bir rapor hazırlayarak kendisine verilen belge örnekleriyle birlikte uzlaştırma bürosuna verir. Uzlaşmanın gerçekleşmesi halinde, tarafların imzalarını da içeren raporda, ne suretle uzlaşıldığı ayrıntılı olarak açıklanır. Uzlaştırma bürosu soruşturma dosyasını, raporu ve varsa yazılı anlaşmayı Cumhuriyet savcısına gönderir. (CMK m. 253/15)
Uzlaşma teklifinin reddedilmesine rağmen, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören uzlaştıklarını gösteren belge ile en geç iddianamenin düzenlendiği tarihe kadar Cumhuriyet savcısına başvurarak uzlaştıklarını beyan edebilirler. (CMK m. 253/16)
Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder. (CMK m. 253/17)
Uzlaştırmanın sonuçsuz kalması halinde tekrar uzlaştırma yoluna gidilemez. (CMK m. 253/18)
Uzlaşma Sonunda Ne Karar Verilir?
Uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini def’aten yerine getirmesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. (CMK m. 253/18) Ancak eğer uzlaşma sağlanamamış ise artık şüpheli hakkında iddianame düzenlenerek kamu davası açılır.
Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir. Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde durma kararı verilir. Durma süresince zamanaşımı işlemez. Uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkemece yargılamaya kaldığı yerden devam olunur. (CMK m. 254)
Görüldüğü gibi uzlaşma konusu oldukça detaylı bir konudur. Özellikle hangi suçların uzlaşmaya girip girmediğinin bulunması ve uzlaşma sürecinin takip edilmesinde alanının uzmanı bir avukattan yardım alınması faydalı olacaktır. Bu bağlamda Bursa Avukat ve Bursa Ceza Avukatı olarak Ceza Hukukunun alanına giren tüm konularda uzman Ceza Hukuku Avukatı kadromuz ile Türker Hukuk Bürosu olarak hukuki destek ve danışmanlık hizmeti vermekteyiz.
Uzlaşma ile ilgili sorularınızı Bursa Avukat ve Bursa Ceza Hukuku Avukatı olarak Türker Hukuk Bürosu’na sorabilirsiniz.